Ülkelerin Sembolleri Haline Gelen Çiçekler

Pek çok ülke için çiçekler kültürel ve tarihsel anlamlarıyla önemli bir yere sahiptir. Hatta bazı bitkiler o kadar özdeşleşmiştir ki ülkelerin sembolleri haline gelmiştir. Bu etkileşimin altında yatan sebepler ise geçmiş bağlar iz bırakan anılar ve eskiden yaşanmış olaylardır.  Her ülkenin illaki temsilcisi olan bir çiçek olmasa da birtakım türler yine de o ülkelerin himayesine girmiş durumda. İşte bu özel çiçekler ilginç öyküleri ve ifade ettikleri her şey…

İris Çiçeği: Fransa

Fransa denince aklımıza gelen en özel simgelerden biri şüphesiz iris çiçeğidir. Fransızların "Fleur-de-lis" dediği bu muhteşem çiçek sadece görsel güzelliğiyle değil taşıdığı derin anlamlarla da dikkat çeker. Fransa'nın kalbindeki yeri öyle sağlam ki kökleri tam 12. yüzyıla kadar uzanır. O dönemden beri Fransa'nın amblemlerinde sıklıkla kullanılmış ve kraliyet ailesinin sembolü haline gelmiştir. Kurduğu bu güçlü bağ, ülkenin tarihi mirasıyla bütünleştirmiştir. 
İris aydınlanmanın ışığını da temsil eder. Ülke tarihinde yaşanan tüm değişimlere rağmen Fransız halkının beraberliğinin değişmez bir şekli olarak kalmıştır. Bugün dahi Fransa'nın pek çok özelliğinde izlerini görmek mümkün. Bayrak, madeni paralar, logolar ve hatta moda dünyasında iris çiçeği motifleri sıklıkla kullanılır. Bu sayede Fransa'nın hem geçmişine saygı duruşunda bulunulur hem de geleceğe umutla bakılır. Üstelik Yunan mitolojisinde iris çiçeği gökkuşağının tanrıçası İris ile ilişkilendirilir. Bu nedenle ülkede haberleşme ve ilahi mesajların bir simgesi olarak kabul edilir. Fransa'nın bazı bölgelerinde özellikle de Loire Vadisi'nde iris çiçeği yetiştiriciliği ekonomik bir faaliyettir.

Lale: Üç Ülkenin Ortak Simgesi

Lale, kökenleri Orta Asya'ya dayanan zarif görünümü ve çeşitli renkleriyle dünya genelinde sevilen bir çiçektir. Hollanda, Türkiye ve Macaristan’ın ortak sembolüdür. Lalenin bu üç ülkedeki derin anlamı kültürel bağlarından gelir. Osmanlı döneminde Anadolu'da yetişen bu göz alıcı çiçek, saray çevresi ve elit kesimin gözdesi olmuştu. Bahçeleri süslemekle kalmadı; sanattan edebiyata, mimariden günlük hayata kadar her alanda kendine yer buldu. 18. yüzyılda lale soğanları Avrupa'ya özellikle de Hollanda'ya ulaştığında müthiş bir heyecan yarattı. Hollandalılar lale yetiştirmeyi öyle benimsediler ki bu iş dev bir sektöre dönüştü ve "Lale çılgınlığı" diye anılan ilginç bir dönem başladı. O zamanlar bir lale soğanı altın değerindeydi ve inanılmaz fiyatlara el değiştirirdi.

Türkiye'de lale sıradan bir çiçekten çok daha fazlası olmakla beraber adeta kültürümüzün ayrılmaz bir parçası. Türk sanatçıları çiniden seramiğe, her türlü el işinde lale motiflerini severek kullanır. İstanbul'un her bahar düzenlediği Lale Festivali de bu güzel çiçeği şehrin dokusuna harmanlayan muhteşem bir kutlamaya dönüşür. Macaristan'da da laleler Osmanlı'dan kalan zengin tarihi mirasın bir hatırası olarak yaşar. Baharın gelişini ve yenilenmeyi anlatır.

Kasımpatı ve Kiraz Çiçeği (Sakura): Japonya

Japonya, kültürel mirası ve doğayla iç içe yaşam tarzıyla bilinen bir ülke. Bu manevi zenginlik ülkenin sembollerinde de kendini gösterir. Japonya'nın en bilinen simgelerinden ikisi kasımpatı ve kiraz çiçeği yani sakuradır. Bu iki çiçek derin anlamlarıyla da halkın kalbinde özel bir yeri vardır. Japon kraliyet ailesinin göstergesi olan kasımpatı "kiku" olarak bilinir. Uzun ömür, saflık ve mükemmelliği temsil eder. Japon mitolojisinde kasımpatının güneş tanrısı Amaterasu'nun bir görüntüsü olduğu düşünülür. Her yıl kasımpatıya özel olarak "Mutluluk Festivali" düzenlenir. İnsanlar kasımpatı motifli kıyafetler giyer, kasımpatı süslemeleri yapar ve bu çiçeğe olan saygılarını gösterirler. Japonya'nın ulusal çiçeği olarak kabul edilen kiraz çiçeği ise "sakura" olarak adlandırılır. İlkbaharda kısa bir süre çiçek açar ve narin bir yapıdadır. Yenilenme, güzellik ve yaşamın geçiciliğini simgeler. Japonlar sakura mevsiminde (hanami) doğaya çıkarak çiçeklerin altında piknik yapar, şiirler yazar ve bu anların tadını çıkarır. Aynı zamanda Japonya'nın milli ruhunun bir yansıması olarak kabul edilir. Bu iki çiçeğin Japonya'nın sembolü haline gelmesinin birkaç nedeni vardır. Hem kasımpatı hem de sakura estetik açıdan etkileyici çiçeklerdir. Japon kraliyet ailesiyle de özdeşleşmiştir. Sakura, samuray dönemine kadar uzanan köklere sahiptir. Dolayısıyla Japon halkını bir araya getiren ve milli birlik duygusunu güçlendiren öğelerdir.

Ayçiçeği: Ukrayna

Ayçiçeği, Ukrayna için derin anlamlar taşıyan ve ülkenin kimliğini barındıran bir semboldür. Bu sarı renkli ve güneşin yüzünü andıran çiçek Ukrayna topraklarında bolca yetiştirilmekte ve ülkenin tarım kültüründe yer almaktadır. Tohumlarıyla yeni nesillerin devamlılığını temsil eder. Doğurganlık, bereket ve yaşamın bir simgesi olarak görülür. Her zaman güneşe dönük olmasıyla bilinen bir bitkidir. Bu özelliği sayesinde ışığı ve umudu temsil eder. Ukrayna halkı için ayçiçeği zorlu dönemlerde bile geleceğe yönelik iyimserliğin bir nişanesidir. Ülkenin çeşitli bölgelerinde yetiştirildiği için ülke genelinde bir birlik ve beraberlik duygusu yaratır. Zaten Ukrayna dünyanın önde gelen ayçiçeği üreticilerinden biridir. Ülke ekonomisi için bir gelir kaynağıdır. Sadece tarlalarda yetişen bir bitki de değildir. Sanat edebiyat ve günlük hayatta da karşımıza çıkar. 
Ayçiçeği motifleri Ukrayna'nın geleneksel el işlerinde süslemelerde ve hatta para birimlerinde bile kullanılır. Yemeklerde sıklıkla yer alır. Tohumları atıştırmalık olarak tüketilir ve kuş yemi olarak kullanılır.

Keten: Belarus

Beyaz Rusya geniş ve verimli keten tarlalarıyla bilinir. Ülkenin ekonomisi uzun yıllar boyunca keten ticaretine dayanmıştır. Halat, bez ve diğer pek çok ürünün yapımında da kullanılmıştır. Geleneksel kıyafetlerde, ev tekstilinde ve çeşitli el sanatlarında öne çıkmıştır. Keten işleme becerileri nesilden nesle aktarılmış ve ülkenin kültürel mirasının bir parçası haline gelmiştir.  Günümüzde de Belarus ekonomisi için önemli bir figürdür. Keten liflerinden üretilen tekstil ürünleri hem yerel pazarda hem de uluslararası pazarda talep görmektedir. Üretimi de kırsal bölgelerdeki istihdama katkılar sağlamaktadır.
Belarus arması üzerindeki keten motifi ülkenin tarım geçmişini doğal zenginliklerini ve bağımsızlığını temsil eder. Aynı zamanda dayanıklılık saflık ve doğayla uyum içinde yaşama gibi değerleri de simgeler.

Papatya: Danimarka

Resmi bir ulusal çiçek olmasa da Danimarka'da aşırı miktarda bulunması ve yetiştirilmesi nedeniyle ülkenin sembolü olarak dile getirilir. Marguerite papatyası Danimarka kraliçesinin en sevdiği çiçek olması sebebiyle bu durum kıymetini daha da artırır. Ülke kültüründe saflık masumiyet ve yeni başlangıçları temsil eder. Açık alanlarda, tarlalarda ve bahçelerde sıkça görülen bu çiçek Danimarka'nın doğal güzelliğini ve huzurlu atmosferini yansıtır. Halk arasında papatyayla ilgili birçok inanış ve gelenek bulunur. Örneğin, papatya yapraklarını kopararak fal bakmak Danimarka'da yaygın bir eğlencedir ve bu topraklardan çıkmıştır.
Artık Danimarkalılar için ülkenin kimliğinin bir parçası haline gelmiştir. Papatya motifleri sık sık sanat eserlerinde, hediyelik eşyalarda ve hatta moda dünyasında kullanılır. Danimarka'yı ziyaret edenler ülkenin her köşesinde papatyaların güzelliğine tanık olabilirler.

Nergis Çiçeği: Galler

Galler'in milli çiçeği olarak kabul edilen nergis bu ülke için köklü bir tarihi ve kültürel değerini simgeler. Baharın ilk müjdecisi olarak bilinir. Galler'in yeşil tepeleri ve vadilerinde açtığında ülke genelinde büyük bir coşkuyla karşılanır. Nergisin Galler ile özdeşleşmesinin en büyük nedenlerinden biri Saint David Günü'ne denk gelmesidir. 1 Mart'ta kutlanır ve ülkenin koruyucu azizi Saint David'i anmak için ayrılmıştır. Nergisler bu özel günde açmaya başladıkları için Galler halkı tarafından Saint David'in baharı getiren bir armağanı olarak görülür. Galliler 1 Mart'ta nergis takarak hem azizlerini anar hem de baharın gelişiyle birlikte doğanın uyanışını kutlar.
Üstelik nergis tek bir gün değil, yıl boyunca çeşitli etkinliklerde ve kutlamalarda kullanılır. St. David's Day kutlamalarında nergisli broşlar şapkalar ve diğer aksesuarlar tercih edilir. Ayrıca Galler'in milli sporu olan rugby maçlarında da taraftarlar nergisli eşyalarla tribünleri süsler. Farklı bölgelerde yaşayan Galliler nergis çiçeği etrafında bir araya gelerek ortak bir kimlik oluşturur.

Altın Mimoza Tohumu: Avustralya

Avustralya'nın sembolü olarak kabul edilen altın mimoza tohumu (Acacia pycnantha) ülkenin doğal güzelliğini ve tarihini bir araya getiren özel bir çalı bitkisidir. Küçük sarı ve kokulu çiçekleriyle dikkat çeker. Kıtaya ilk yerleşenlerin hayatta kalmasına yardımcı olmasıyla da bilinir. Altın mimoza Avustralya'nın yerli halkı olan Aborjinler için de son derece kıymetlidir. Aborjinler bu bitkiden hem besin hem de çeşitli aletler yapımında faydalanmışlardır. Dayanıklı yapısı bölgeye ilk yerleşenlerin evlerini inşa etmelerine olanak sağlamıştır. Hatta bazı Aborjin kabileleri altın mimozayı kutsal bir bitki olarak görerek törenlerinde kullanmışlardır. Avustralya'nın kurak iklimine uyum sağlamış olan altın mimoza, ülkenin sembolü olmasının yanı sıra ulusal birlik ve dayanışmanın da simgesi olarak kabul edilir. Avustralya'da düzenlenen birçok resmi törende kullanılır. Anzac Günü gibi önemli günlerde Avustralyalılar altın mimoza takarak şehitlerini anar ve ülke birliğini vurgular.

Yasemin: Pakistan ve Suriye

Yasemin, Pakistan ve Suriye gibi ülkelerde yasemin kültürel ve ulusal kimliğin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Beyaz ve narin çiçekleri saflık, masumiyet ve barışı temsil eder. Savaş ve çatışmaların olduğu bölgelerde yaşayan insanlar için umudun ve huzurun bir simgesi olarak görülür. Bu ülkelerin şiirlerinde, şarkılarında ve edebiyatında sıklıkla yer almıştır. Bu anlamda halkın hafızasında derin izler bırakmış ve kültürel kimliğin bir parçası haline gelmiştir. Düğünler, bayramlar ve dini törenler gibi özel günlerde süslemelerde ve hediyelerde kullanılır. Onun bu büyüleyici kokusu aromaterapi ve kozmetik ürünlerinde kullanımı da hayatlara dokunur.  Dımaşk, Suriye'nin başkenti olup dünyanın en eski yerleşim alanlarından biridir. Aynı zamanda "Şam" veya "Yasemin Şehri" gibi farklı adlarla da anılmaktadır. Şehirdeki mahallelerde yoğun bir şekilde yetişen yasemin ağaçları, çevresine hoş bir yasemin kokusu yaymaktadır. Yasemin fiziksel ve ruhsal iyiliğimize katkı sağlayan eşsiz bir bitkidir. Bu çiçeğin bu kadar çok sevilmesi ve bir gösterge haline gelmesi tesadüf değil. Zorlu iklim koşullarına dayanıklıdır. Bu özelliği zorlu yaşam koşullarına rağmen umudunu kaybetmeyen insanlara ilham verir. Kokusu insanları mutlu eder ve rahatlatır.

Orkide: Venezuela

Orkide dünyanın en çeşitli çiçeklerinden biri olarak kabul edilir. Binlerce türü vardır ve birçok ülke için kültürel ve estetik değeri yüksek bir semboldür. Venezuela, orkidelerin doğal yaşam alanı olarak öne çıkan büyüleyici bir ülke. Tropikal iklimi ve inanılmaz biyoçeşitliliği sayesinde orkideler burada adeta kendi evlerindeymiş gibi yetişir. Düşünsenize ülkede yüzlerce farklı orkide türü var ve bu zenginlik Venezuela'yı dünya orkide haritasında vazgeçilmez bir noktaya taşır. Venezuelalılar için orkideler sadece güzel bir çiçek değil; ülkelerinin eşsiz doğal güzelliğini, zenginliğini ve karakterini yansıtan yaşayan bir semboldür.
Venezuela'da orkideler yerel halkın yaşamında önemli bir role sahiptir. Yerel pazarlarda, botanik bahçelerinde ve özel koleksiyonlarda sıklıkla görülür. Orkide yetiştirmek birçok Venezuelalı için hem bir hobi hem de bir tutkudur. Ülkenin milli çiçeği olarak kabul edilen bazı orkide türleri büyük bir saygı ve özenle yetiştirilir.
 

whatsapp facebook twitter linkedin pinterest


Benzer Makaleler
Filtrele ve Sırala
Sıralama