Evlerimizi güzelleştirmek için tercih ettiğimiz bitkiler bazen beklenmedik tehlikeler barındırabilir. Küçük çocukların ve evcil hayvanların olduğu evlerde bazı iç mekan bitkileri ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu yazımızda evlerde sıkça yetiştirilen, ancak zehirli olabilen 5 bitki türünü detaylı olarak inceleyeceğiz.
Difenbahya
Evlerimizi süsleyen birbirinden güzel bitkilerden biri olan difenbahya, maalesef içinde barındırdığı zehirli maddeler nedeniyle dikkatli olunması gereken bir bitkidir. Yaprakları ve saplarında bulunan kalsiyum oksalat kristalleri hem insanlar hem de evcil hayvanlar için ciddi tehlikeler oluşturabilir.
- Difenbahyanın herhangi bir kısmı kesildiğinde veya kırıldığında ortaya çıkan sütlü özsu, cilt ile temas ettiğinde şiddetli yanma, kızarıklık, kaşıntı ve şişmeye neden olabilir. Bu durum özellikle hassas ciltlere sahip kişilerde daha belirgin olabilir.
- Özsuyun gözle teması halinde ise ciddi göz tahrişleri, kornea hasarı ve hatta geçici körlük gibi daha ciddi sonuçlar doğurabilir.
- Difenbahyanın herhangi bir parçasının yutulması halinde ağızda ve boğazda yanma, şişme, nefes almada güçlük, kusma ve yutkunma güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ciddi vakalarda ise solunum yollarının tıkanması ve ölüme bile yol açabilir.
Bitkinin zehirli olmasının temel nedeni, yaprak ve saplarında bulunan kalsiyum oksalat kristalleridir. Bu kristaller, cilt veya mukoza zarlarıyla temas ettiğinde tahrişe neden olan mekanik bir hasar oluşturur. Küçük çocuklar ve evcil hayvanlar, difenbahyanın yapraklarını veya saplarını çiğneyerek zehirlenme riski taşımaktadır. Bu nedenle bitkiyi çocukların ve evcil hayvanların ulaşamayacağı yerlerde bulundurmak son derece önemlidir.
Difenbahya bakımı yaparken eldiven kullanmak, bitkiyi budamak veya saksısını değiştirmek gibi işlemlerde dikkatli olmak gerekir. Bitkinin herhangi bir kısmı kırılırsa ortaya çıkan özsuyun cildinizle veya gözlerinizle temas etmemesine özen gösterin.
Paşa Kılıcı
Evlerimizi süsleyen, dayanıklılığıyla bilinen paşa kılıcı aslında içinde barındırdığı bazı riskler taşıyan bir bitkidir. Halk arasında "kaynanadili" olarak da adlandırılan bu bitki uzun ve dik yapraklarıyla dikkat çeker. Ancak bu şık görünümün altında evcil hayvanlar ve küçük çocuklar için potansiyel bir tehdit yatar.
Paşa kılıcı yapraklarında saponin adı verilen zehirli bir madde bulunur. Bu madde bitkinin kendini zararlılara karşı korumasına yardımcı olsa da insanlar ve hayvanlar için çeşitli sorunlara yol açabilir. Eğer paşa kılıcının herhangi bir parçası yutulursa mide bulantısı, kusma, ishal ve hatta daha ciddi durumlarda kalp ritim bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Evcil hayvanların (kedi, köpek) paşa kılıcının yapraklarını çiğnemesi sonucu ciddi zehirlenmeler görülebilir. Paşa kılıcı bulunan evlerde küçük çocukların ve evcil hayvanların erişemeyeceği yerlerde bulundurulması kritiktir. Bitkiye dokunulduktan sonra ellerin iyice yıkanması önerilir. Paşa kılıcı bakımı yaparken eldiven kullanmak olası cilt tahrişlerini önlemek için faydalı olacaktır.
Atatürk Çiçeği
Yaklaşan yeni yıl heyecanıyla evlerimize konuk ettiğimiz Atatürk çiçeği, şık görünümü ve canlı renkleriyle dikkat çeker. Fakat bu güzelliğin ardında saklanan bir risk bulunmaktadır. Atatürk çiçeğinin sap kısmından sızan sütlü özsu zehirli bir maddedir. Bu zehirli özsu ile cilt veya göz teması halinde ciddi sorunlar yaşanabilir.
- Özsuyu ile cilt teması, kızarıklık, kaşıntı, şişme ve hatta su toplanması gibi belirtilere neden olabilir.
- Gözle teması ise daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Gözde yanma, kızarıklık, şişme ve hatta kalıcı görme kaybına yol açabilir.
- Atatürk çiçeğinin herhangi bir parçasının yutulması durumunda ise ağız ve boğazda şiddetli yanma hissi oluşabilir.
- Yutulan özsu, boğazda şişmeye neden olarak nefes almayı zorlaştırabilir.
- Mide bulantısı, kusma ve ishal gibi diğer belirtiler de görülebilir.
Atatürk çiçeğinin zehirli olmasının temel nedeni, içinde barındırdığı toksik maddelerdir. Bu maddeler vücuda alındığında çeşitli organlarda hasara neden olabilir. Özellikle küçük çocuklar ve evcil hayvanlar için ciddi bir risk oluşturur.
Atatürk çiçeği bakımını yaparken mutlaka eldiven kullanılmalıdır. Çocukların çiçeğe dokunmasını veya yapraklarını ağızlarına götürmelerini engellemek için bitkiyi çocukların ulaşamayacağı yerlerde bulundurmak önemlidir. Gözle temas edildiğinde bol su ile yıkamak ve hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Yutulduğunda ise derhal zehirlenme merkezini arayarak bilgi alınmalı ve gerekli tıbbi yardım gerçekleştirilmelidir.
Fulya Çiçeği
Fulya çiçeği, hoş kokusu ve zarif görünümüyle pek çok kişinin evini süsleyen popüler bir bitkidir. Ardında ise ciddi riskler barındıran bir gerçek yatmaktadır. Nergisgiller ailesinden olan fulya çiçeği zehirli bir madde içerir.
Etkileri arasında kusma, ishal ve şiddetli karın ağrıları yer alır. Yüksek tansiyon hastaları için bu durum daha riskli olabilir, çünkü fulya çiçeği kalp çarpıntısını tetikleyebilir. Bu nedenle evde fulya çiçeği yetiştiriyorsanız bitkinin küçük çocukların ve evcil hayvanların ulaşamayacağı güvenli bir yerde olduğundan emin olmalısınız.
Fulya çiçeği gibi zehirli bitkilerle ilgili bilinçlenmek, evde güvenli bir ortam sağlamak için oldukça kritiktir. Eğer evinizde fulya çiçeği veya başka bir zehirli bitki bulunuyorsa bitki bakımı yaparken eldiven kullanmalı ve bitkinin herhangi bir parçasını ağzınıza almaktan kaçınmalısınız.
Süs Enginarı
Süs enginarı ev dekorasyonunda sıkça tercih edilen göz alıcı bir bitkidir. Yapraklarının ve çiçeklerinin büyüleyici yapısıyla dikkat çeker. Fakat yaprakları ve sapı kırıldığında ortaya çıkan sütlü özsu tehlikelidir. Cilt ile temas ettiğinde tahrişe, şişliklere ve kaşıntıya neden olabilir. Gözle temas halinde ise gözde ciddi hasarlara yol açabilir.
Daha da önemlisi bu özsu yutulması halinde boğazda yanma, nefes almada güçlük ve hatta ölüme bile yol açabilecek kadar zehirlidir. Bitkiyi budama veya saksısını değiştirme gibi işlemler sırasında da gerekli önlemler alınmalıdır.