Evde mini sera yapmanın belki de en güzel yanı, doğayı gerçekten evinin içine taşıyabilmene imkan tanımasıdır. Her gün dışarı çıkıp toprakla uğraşma şansı olmayan biri için bile birkaç saksı ve şeffaf bir kapla küçük bir yaşam alanı oluşturmak mümkün. Üstelik sadece keyifli bir hobi değil bu. Aynı zamanda stresle baş etmenin doğal bir yolu.
Günün yorgunluğunu üzerinden atmak için mini seranın başına geçip yeni çıkan filizlere bakmak, insanın içini bambaşka bir huzurla doldurur. Bir başka avantajı da taze sebze, ot ya da çiçeklere her an ulaşabilmenizdir. Marketten aldığınız maydanoz üç gün içinde solar ama kendi yetiştirdiğiniz bitki aylarca sizi besler. Hem de çok daha aromalı ve sağlıklı olur. Çocuklar için de harika bir deneyimdir. Bir tohumu toprağa ektiğinizde sabırla büyümesini izlediğinizde doğaya karşı sorumluluk duygusu gelişir.
Mini seralar, yılın her mevsiminde üretim yapmayı kolaylaştırdığı gibi bitkilerin iklim değişikliklerinden daha az etkilenmesini sağlar. Yani yaz-kış sebzeniz, çiçeğin elinin altındadır. Üstelik şehir hayatının beton duvarları arasında yeşilin azlığına bir çözüm sunar. Bir pencere önü bile minik bir cennet köşesine dönüşebilir. Tüm bunların ötesinde kendi ektiğini biçmek, her gün biraz daha büyüdüğünü görmek insana hem başarı hissi hem de doğayla kurulan özel bir bağın huzurunu verir.
Evde mini sera yapmak aslında sanıldığından çok daha keyifli ve düşündüğünden basit bir süreçtir. Özellikle küçük bir balkona, pencere önüne ya da mutfak tezgahının bir köşesine doğayı taşımanın en pratik yollarından biri.
1. Güneşi Seven Bir Köşe Bulmak
Mini seranızı kurmadan önce yapmanız gereken en önemli şey, doğru yeri seçmektir. Bitkiler doğrudan güneş ışığına bayılır. Sabah güneşi alan bir pencere önü, balkon köşesi ya da kışın bile aydınlık kalan bir oda, seranız için harika olur. Eğer evde böyle bir alan yoksa hiç üzülmeyin. Gün ışığını taklit eden küçük LED bitki lambaları var, onlardan destek alabilirsiniz.
2. Malzemeleri Belirlemek
Evde mini sera yapmak için pahalı ekipmanlara ihtiyacınız yok. Şeffaf plastik saklama kutuları, pet şişeler, eski cam kavanozlar ya da hatta kullanılmayan bir cam fırın kabı bile iş görür. Şeffaf olması önemlidir. Çünkü içeriye ışık girmeli ki bitkiler büyüyebilsin. Ayrıca biraz streç film, bant ve delici bir alet (tornavida ya da çivi vb.) işinizi fazlasıyla görecektir.
3. Her Tohumun İyi Bir Yatağa İhtiyacı Var
Mini serada kullanacağınız toprak, suyu tutan ama aynı zamanda hava alabilen bir yapıda olmalı. Çiçekçiden alacağınız torflu, humuslu toprak en ideali. Biraz da perlit veya Hindistan cevizi lifi eklerseniz drenajı artırırsınız. Böylece kökler havasız kalmaz. Unutmayın, toprak kokusu doğrudan doğayla bağlantılıdır. Kuru, sert topraklarla uğraşmak istemezsiniz.
4. Tohum Seçimi: Sabırsızlar İçin Fesleğen, Meraklılar İçin Domates
Ne ekeceğiniz size bağlı ama başlangıç için kolay çimlenen, hızlı büyüyen bitkiler seçmek moralinizi yüksek tutar. Fesleğen, nane, tere, maydanoz gibi aromatik otlar veya çeri domates gibi küçük sebzelerle başlamak iyi fikirdir. Minik tohumların ellerinize yapışması bile çocuk gibi mutlu edebilir sizi.
5. Montaj Süreci
Bir pet şişeyi alın, ortadan ikiye kesin. Alt kısmını saksı, üst kısmını ise sera kapağı gibi düşünün. Altına drenaj için delikler açmayı unutmayın. Toprağı koyun, tohumları nazikçe yerleştirin, üzerini kapatın. Üst kısmı tekrar yerleştirip minik bir aralık bırakın. Hava akışı sağlar, içerdeki nemli ortamı dengede tutar. Alternatif olarak saksıların üzerine streç film geçirip birkaç yerinden delik açabilirsiniz.
6. Can Suyu ve Bekleyiş
Tohumları ektikten sonra ilk suyunu verin ama abartmayın, toprağı çamurlaştırmayın. Ilık su kullanırsanız daha etkili olur. Sonra sabırla beklemeye başlayın. Her sabah yanına gidip bakmak, tohumun ucundan minicik bir filiz çıkmasını görmek başka hiçbir keyfe benzemez. Günde bir kez kapağı ya da streç filmi açıp 5-10 dakika havalandırma yapmayı unutmayın.
7. Fidelerin Büyümesi: Serayı Açma Zamanı
Filizler büyümeye başladığında sera kapağını yavaş yavaş açık bırakmaya başlayın. İlk gün birkaç saat, sonraki gün daha uzun… Böylelikle minik bitkiler dış ortama alışır. Fakat hemen alışmasını beklemeyin, nazlıdırlar. Alışınca da sizi hiç yalnız bırakmazlar. Gözünüz gibi baktığınız o ufak fideler bir sabah geldiğinde "ben oldum" der gibi boy atmış olurlar.
8. Bakım ve Sevgi: Her Canlı İlgi İster
Sadece sulamak yetmez. Yapraklarını kontrol edin, fazla su birikmiş mi diye toprağı gözleyin. Peki, yapraklarla sohbet etmeli mi? Evet, bazı insanlar gülüp geçer ama bitkiler ilgiyi sever. Ona şarkı söyleyin, konuşun, güneşin yönüne doğru çevirin. Küçük dostluklar oluşturun.
Evde mini sera yapmak sadece birkaç yeşil yaprak elde etmek değildir. Kışın ortasında domatesin, yazın başında nane kokusunun mutfağı sarması demektir. Şehirde doğayla bağ kurmak, her sabah canlı bir varlıkla günaydınlaşmak demektir. Bir fincan çayla seranın başına geçip filizleri izlemek kadar huzur veren çok az şey vardır.